Milli Eğitim Bakanlığının arama Kurtarma Birimi (AKUB) üyesi öğretmen Yeliz Yalçın, Adıyaman’da görevliyken yakalandığı 6 Şubat 2023 depreminde çocuklarını tanımadığı insanlara emanet ederek, diğer depremzedelerin yardımına koştu.
Depreme ailesiyle yakalanan Yalçın, depremin hemen sonrasında sahaya inerek arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Yalçın, yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Adıyaman’ın merkez ilçesindeki Karacaoğlan Ortaokulu’nda beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan ve depremden önce MEB AKUB ekibinde yer alan Yalçın, burada aldığı eğitimler doğrultusunda evinde aldığı önlemlerin de etkisiyle depremden yara almadan kurtuldu.
Meslekte 12’nci yılında olan Yalçın, 15 yaşında kızı, 9 yaşında oğlunu güvenli bir alana taşıdıktan sonra direkt sahaya inerek arama kurtarma faaliyetlerine katıldı ve 1 hafta boyunca gece gündüz enkaz altından canlı çıkarılması için birimlere destek oldu.
Yalçın, 2019’dan beri AFAD gönüllüsü olduğunu, MEB AKUB’un kurulmasının akabinde 2021’de buraya dahil olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Orada zaten eğitimlerimizi sıkı bir şekilde almıştık. Hazırlıklıydık aslında, biliyorduk bir deprem beklendiğini. Maalesef o gün yaşadık. İlk gün zaten yıkıcı bir deprem olduğunu fark etmiştik. Fakat bu kadar çok yıkım olabileceğini hiç tahmin edememiştik. Binadan kendimiz çıktık, merdivenlerimiz çökmüştü. Çocuklarımızı güvenli bir alana alınca, eğitimlerden de tecrübeli olduğumuz için eşimle binadaki komşuların tahliyesini yaptık.”
“Adıyaman MEB AKUB’la iletişim halindeydik”
Deprem öncesinde, MEB AKUB üyesi olmasının faydasını gördüğünü dile getiren Yalçın, “Bütün eğitimleri aldığımız için evimdeki tüm eşyaları sabitlemiştim. Düşecek, devrilecek, kapıyı kapatacak herhangi bir şey yoktu. Ulaşamadığımız arkadaşlar vardı, WhatsApp grubumuzdan Adıyaman MEB AKUB’la iletişim halindeydik. Liderlerimiz tarafından yıkımın olduğu yerlere görevlendirme yapıldı. Yıkımın olduğu bölgelere grup grup dağıldık. Yapabildiğimiz kadar enkaz çalışmalarında sonrasında yiyecek, içecek gıda desteğinde bulunduk.” dedi.
Depremin 6’ncı gününden sonra Adıyaman’dan ayrılmak zorunda kaldıklarını ve Ankara’ya geldiklerini anlatan Yalçın, “Buraya gelince tabii bir boşluğa düşüyorsun. ‘Yarım bıraktığım bir şeyler var’ diyorsun. Ne yapabilirdim? MEB AKUB’un burada da olduğunu bildiğim için buradan ulaştım. Gruba dahil oldum. Burada da birçok eğitim aldık yine. Okullarımıza gidip afet farkındalık eğitimlerine katıldık. Yangın eğitimi, KBRN eğitimi aldık. Yani şu an inşallah öyle bir şey yaşanmaz ama hazır durumdayız diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Yalçın, deprem sonrasındaki saha çalışmalarında her enkazın başında uzun süre bekleyemediklerini, yıkımın şehrin geneline yayıldığını, cadde ve sokakların tanınamayacak duruma geldiğini söyledi.
“Kendimiz de afetzedeydik”
Daha çok psikolojik olarak enkaz altındakilerin yakınlarına yardımda bulunduklarını belirten Yalçın, “Zaten kendimiz de afetzedeydik. Ama onları bir tarafa bırakıyorsun. Kendi çocuklarımı bile o psikolojide hiç tanımadığım birinin evine bıraktım. Ekibin çok büyük faydasını gördüm. O yüzden burada olmaktan da gurur duyuyorum.” diye konuştu.
Yalçın, unutamayacağı birçok anı biriktiğini ifade ederek, “Vücudunun yarısı dışarıda, yarısı içeride olan bir amcamız vardı. Çok konuştuk ama üzerinde beton yığınları vardı. Bir şey yapamıyorduk ama en azından konuşup elini tutuyorsun, destek olmaya çalışıyorsun.” dedi.
Ulaşım sıkıntısı oluşan noktalarda da devreye girdiklerini ve araçları sıkıntılı bölgelere gitmemeleri hususunda bilgilendirdiklerini anlatan Yalçın, “Adıyaman merkeze doğru gittiğimizde trafik çok sıkışıktı. Trafiği yönlendirecek insanlar hiç yoktu. Çünkü her yer yıkımdı. Durup arabadan indik, trafiği yönlendirdik. Yıkım olan taraflara arabaları göndermedik.” diye konuştu.
“MEB AKUB üyesi olmanın büyük avantajı vardı”
MEB AKUB olarak okullarda “afet farkındalık” eğitimi verdiklerini, bu kapsamda çok destek gördüklerini belirten Yalçın, “MEB AKUB üyesi olmanın büyük avantajı vardı. Önce çocuklarımızı çıkarıp sonra binaya geri dönüp komşularımızı tahliye ettik. Sonra ulaşamadığımız insanlar olduğu için, gruba gelen mesajlara göre destek olmaya çalıştık enkazlarda.” diye konuştu.
Altı gün boyunca depremzedelere yardım için sahada olduğunu, eşiyle birlikte enkaz altında kalanlara ve yakınlarına destek olmaya çalıştıklarını anlatan Yalçın, sonrasında oradan ayrılmanın kendileri için çok zor olduğunu dile getirdi.
O süreçte yakınları enkaz altında kalanlarla diyalog halinde olduklarını aktaran Yalçın, sonrasında da iletişim halinde olduğu depremzedelerin bulunduğunu söyledi.
Yalçın, MEB AKUB bünyesinde aldıkları eğitimlerin sahada yansımasını gördüğünü, artık Türkiye’nin herhangi bir bölgesi ayırt edilmeksizin her yerinde deprem ve afet farkındalık eğitimleri kapsamında insanların bilinçlenmesi gerektiğini anlattı.